Beşiktaş'ın Çek savunma oyuncusu Tomas Zapotocny, takımda çok güzel ortak bir duygu olduğunu bu nedenle şampiyonluk yolunun açık olduğunu söyledi.
Zapotocny, Beşiktaş Dergisi'nin mayıs ayı sayısında yer alan röportajında, futbolun biraz da psikolojik bir oyun olduğunu belirterek, "Beşiktaş'ın neden diğer rakiplerin arasından sıyrılıp şampiyon olacağına ilişkin basit ve tek bir cevap vermek mümkün değil. Ama takımda hissettiğim, gördüğüm çok güzel ortak bir karakter var. Kendi içimizden gelen güzel bir gücümüz var. Sivasspor'a sahasında 1-0 yenik duruma düşen başka bir takım olsaydı ikinci golü çok rahat yiyebilirdi. Ama bizim o gün, çok zor şartlar ve atmosfere rağmen beraberliği sağlayıp, hatta biraz daha üstün oynadığımızı söyleyebilirim. Bu da bize, bu takımda çok ciddi bir karakter ve birbirini desteklemekten gelen çok güzel bir güç olduğunu gösteriyor. Takım karakterimiz savaşçılık oldu. Herkes skoru elde etmek için elinden gelen desteği sonuna kadar veriyor. Dolayısıyla şampiyonluk yolumuz açık" diye konuştu.
Beşiktaş taraftarlarının önünde oynamanın inanılmaz bir his olduğunu vurgulayan Çek oyuncu, şunları söyledi:
"Böyle bir tecrübeyi hayatımda ilk kez yaşadım. Beşiktaş taraftarının önünde oynamak inanılmaz bir his. Gerçekten çok özel taraftarlarımız var. Bugüne kadar önünde oynadığım taraftarlar arasında Beşiktaşlıları kesinlikle bir numaraya koyarım. Maç boyunca durum ne olursa olsun bizi destekliyorlar. Stadımız da gerçekten anlatılamayacak kadar özel bir stat. Fenerbahçe'nin stadı son derece modern, ama bizim stadımız tarihi bir yerde yapılmış, kendisi içinde tarihi özellikleri barındıran ve tam olarak kelimelerle bunu ifade etmem çok zor, ama her şeyiyle daha önce oynadığım bütün statlara göre daha özel. Bilmiyorum, bu taraftardan mı kaynaklanıyor, stadın şeklinden, yapısından mı kaynaklanıyor? Ama belki de dünya üzerinde bulunması güç statlardan birine sahibiz. Emin olun ki şampiyon olup, o statta, o taraftarların önünde, o atmosferde şampiyonluğu doyasıya kutlamak istiyorum. Ve bu eminim hiçbir şeye değişmeyeceğim bir tecrübe olacaktır."
"ŞAMPİYONLUKTA HERKESLE BİRLİKTE SOKAKLARDA OLMAK İSTİYORUM"
Zapotocny, Trabzonspor'a attığı gol sonrası yaşadığı sevinç konusundaki soruyu ise "Umarım şampiyonluğu benim o golü kutladığımdan çok daha güzel bir şekilde kutlarız. Mesela 100. yıldaki şampiyonluk kutlamalarındaki bayrağı gördüm. Dehşet bir şeydi. Şampiyon olduğumuzda Beşiktaş'ta, Beşiktaşlılar ile beraber orada olmayı, kutlama yapmayı çok istiyorum. Herkesle sokaklarda olmak istiyorum. Çek Cumhuriyeti'nde şampiyon olduğumuzda Liberec'in meydanındaki küçük kaleye çıktık. Altımızdaki meydan binlerce taraftarla doluydu. Şimdi bile o anı hatırladığımda tüylerim diken diken oluyor. Aynı şeyi kesinlikle Beşiktaş'ta da yaşamak istiyorum" diye yanıtladı.
Kendisini şampiyonluk yolunda en motive eden şeylerden birisinin de tesislerdeki duvarlarda asılı fotoğraflar olduğunu anlatan Çek oyuncu, "Bu fotoğraflara baktığım zaman, tüylerim diken diken oluyor. Ben de kupayı kaldırdığım bir fotoğrafın bu duvarlarda olmasını istiyorum ve iki kupa için böyle bir şansımız var" dedi.
Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarını dört gözle beklediğini dile getiren siyah-beyazlı oyuncu, "Bana anlatılan, bu maçlarda stadın atmosferinin şimdikinden daha da özel olduğu, tamamen dolu tribünlerin takıma inanılmaz destek verdiği. Bir yandan da onlarla kapatılmamış bir hesabımız var. Bence kendi stadımızda oynayacağımız bu derbi maçlardan başarılı olarak ayrılacağız" diye konuştu.
"YUSUF VE ERNST PERFORMANSIMIZI ETKİLEDİ"
Takıma devre arasında katılan Ernst ve Yusuf'un gelmesinin takımı güzelleştirdiğini ve futbolun kalitesini artırdığını kaydeden Zapotocny, şunları söyledi:
"İkisi de çok önemli oyuncular. Kazanmayı bilen, kazanan tipte oyuncular. Fabian Ernst hem savaşçı, hem de çok kaliteli bir oyuncu. Önünüzde böyle bir oyuncu olunca çok daha fazla rahatlıyorsunuz. Elbette ki bu transferler bizim ikinci yarıdaki performansımızı çok fazla etkiledi. Sistem açısından bakarsak da belki dışarıdan çok fazla belli olmuyor, ama maçtan maça taktiğimiz birazcık oynuyor. Aslında ilk yarıyla aynı taktikle oynuyoruz, sadece ufak tefek değişiklikler oluyor."
Teknik direktör Mustafa Denizli'nin en yaşlı oyuncudan en gencine kadar herkesle aynı şekilde iletişim kurduğunu belirten tecrübeli oyuncu, "Bence bu çok güzel bir şey. Takımın mümkün mertebe bir arada olması için, çeşitli faaliyetler düzenlenmesine ön ayak oldu. Takımın, takım olmasını, herkesin birbirine destek olmasını istiyor. Şunu da görmek mümkün ki, hoca takımda savaşçı oyuncuları görmek istiyor. Sahanın bir ucundan diğer ucuna kadar kat edecek, maçın başından sonuna kadar savaşacak, yüzde 101'ini sahaya koyacak oyuncuları istiyor" diye konuştu.
Futbolun artık hayatında en üst sıradaki öncelik olmadığını dile getiren Zapotocny, "Daha gençken ve hayatımda henüz ailem yokken benim için sadece futbol vardı. Başka bir şey düşünmezdim. Futbolla yatar futbolla kalkardım. Evlendikten ve özellikle de çocuklarım olduktan sonra futbol, hayatımda daha alt sıralara geçti. Benim için şu anda en önemli öncelik, ailem ve onların sağlığı. Belki şöyle desem daha doğru olur, futbolu işim olarak algılıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
